Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

HOŞ MEKAN: PİZZERİA PİDOS

29.EYLÜL.2017    Bugün öğle yemeği için Gümüşsuyu'nda CVK Otelin hemen yanındaki parkın aşağısında bulunan  Pizzeria Pidos'daydık. Ortamı öyle çok beğendim ki.  Önüme kuru ekmek bile koysalar tamamdım. Neyse ki kuru ekmekten daha fazlası vardı. İsminin Pizzeria Pidos olduğuna hiç bakmayın, menüsünde salata, et , tavuk  ve tabii makarna  seçenekleri de var.  Ön planda olanlar ise odun fırınında pişirilen miss gibi pizza, fırın da mantar, fırın da karides, fırın da mücver..  Seç bakalım seçebilirsen, biz seçemedik hepsinden söyledik :)  Şaka yapıyorum hepsinden derken,  Mücver, karides, pizzalarından ise patlıcanlı ve sucuklu olanını denedik. Tabii iki çeşit tatlısından da bir parça tatmadan geçmedik. Pizzacı olsa da ben pizzalarından daha çok diğer ürünlerini beğendim.  Lazanyada ise aklım kaldı.  Bir daha tam soğuklar bastırdığında gitmek istiyorum. Odun fırının sıcaklığında o güzel ortamda yemek yemek gerçekten çok keyifli

DİZİ TAVSİYELERİ

Bu diziden bahsetmek adına oldukça geç kaldım öyle değil mi?  Dün akşam oturdum 3 bölüm üst üste Orphan Black izledim.  Zaten ödül bile almış * En   İyi Kadın Oyuncu, Drama: Tatiana Maslany, "Orphan Black"   Konusu oldukça hızlı ilerliyor. sürükleyici , kafa karıştırıcı, eğlencelik veya çerezlik dizi diyebiliriz. Bana kalırsa zaten biz dizi severler çok daha iyilerini izleyip bitirdik. Orphan Black konusu bakımından hiçbir diziye benzemiyor.  Bu noktada izlenebilirliği artıyor. 5 sezon olmuş , ben hala 1. sezon 4. bölümdeyim. Bakalım neler olacak, nasıl evrilecek.. Gelelim diğerine En sevdiğim tür; FANTASTİK. Aslına bakarsanız Orphan Black ile Legion  dizilerindeki  ana karakterleri birleştiren bir nokta var. İkisi de farklı rollere bürünüyor. Evet Orphan Black dizisinde Sarah gerçekten farklı insanlar olarak karşımıza çıksa da Legion da farklı kişilikleri, değişen ruh halleriyle karşımıza çıkıyor. Bu arada Le

YENİ KEŞİF: KOBO !!

Kitap okumanın daha zevkli, daha kolay ve yeni tarzından bahsedeceğim sizlere.. Her  gün en az 15 dakikamı kitap okumaya ayırıyorum bunu yaparken de Kobo'm bana eşlik ediyor. Eğer ofise erken geldiysem sabah kahvem ile beraber kitap okumayı artık  çok daha fazla seviyorum Kobo ile ben de yeni tanıştım. Yaklaşık 3 haftadır kullanıyorum. Oldukça mutluyum. Çok hafif olduğu ve neredeyse her çantama sığabildiği için yanımdan hiç ayırmıyorum. Kullanımı oldukça basit ve rahat. e-kitapları kobonun kendi sitesinden, D&R'dan satın alabileceğiniz gibi internet üzerinden ücretsiz olarak bir çoğuna ulaşabilirsiniz. Gözlerinizi normal bir kitaptan daha çok yormuyor. Alışma süreci sadece 15 dakikanızı alıcaktır. Benim kulladığım kobo aura. Daha pahalısına veya daha donanımlısına ihtyaç duyacağınızı zannetmiyorum. içerisine 4bin adet kitap alabiliyor. Wi-fi özelliği var. Yazı tipi- aralık - sayfa düzeni gibi özelliklerini kontrol edebiliyorsunuz. Kitapl

-Moda-mızı yaratıyoruz..

      Elle UK aksesuar editörü Donna Wallace şöyle bir söz söyledi: Aslında hepimiz aynı ayakkabıları giyiyoruz – Stan Smiths,Converse,Vans,Nike- bu nedenle çoraplar ayakkabılarımızı farklı bir biçimde giymenin harika bir yolu..   Şuna varmak istiyorum, modanın parçaları aslında sektör ihtiyacından doğarak hayatımıza katılıyor. Ölmek üzere olan bir sektör düşünelim mesela -mendil üretimi- artık kimse renkli mendilleri cebinde taşımıyor veya bayramlarda mendil arasında harçlık verilmiyor. Rengarenk yumuşacık kumaşlardan mendiller tüm mağazaları süslemiyor öyle değil mi? Benim gördüğüm kadarıyla takım elbiseleri tamamlayan bir aksesuar olarak kaldı mendil. Ceplerimizden ucu görünen mendiller -moda- olur ve hayatımıza geri döner kim bilir?  Yeni bir talep ortaya çıkar, ponpon satışları düşerken mendiller ortaya çıkar...   Çoraplar da bir noktada bu sebepten moda oldu. Artık çoraplar sadece ayağımızı ısıtmak için kullandığımız bir giysi değil. Başlı başına aksesuar