Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yorgun, yağmurlu, üzgün , uzun , ters güne

Ah neler olmadı bugün? Önce derste hocanın gereksiz sinirine maruz kaldım/kaldık. Sonra kahve hayali kurarken kesilen elektriğin zulmüne. Okuduğum tweetler de son darbeyi vurdu. -Ameliyat masasında mağdur olan hastalar, metroda kalan insanlar vs- Daha sonrasında hepinizin bildiği üzere tweetleri bile okumak mümkün olmadı. Aaa unutmadan günün en önemli aksiliklerinden biri kesilen sulardı. ( Ekstra Bilgi: Saatlerce tuvaletleri kullanamadık.) Elektriklerimizin gelmesiyle televizyonlar açıldı. Haberler.. %100 doğru bilgiye hiç bir zaman sahip olmadık, yine olmayacağız bu bir gerçek. Fakat sonuçlarını biliyoruz. Çok acı , çok. Bu eylemi en az zararla atlatmayı başaramadık. O görüntüler, sesler hafızalardan silinmeyecek. Bu olayların gerçek suçlusu kim?  Şunu açıkça söyleyebilirim ki, Türkiye Cumhuriyet 'inde yaşamaktan memnun değil, hiç değilim. Şimdi de "o zaman git diyenler" olabilir. Gideyim vallahi gideyim ama öyle kolay olmuyor işte. Bu konuda doğuştan

Çekiliş için Anketin SON GÜNÜ!!

* Sadece teşekkürle kalmamak adına sizler için bir çekiliş yapmak istiyorum. İlk çekilişim olacağı için  hediyemi seçmekte zorluk yaşıyorum. Bu yüzden bir anket düzenlemeye karar verdim. Anketime katılırsanız benim için büyük kolaylık olacak ve  sizleri daha memnun etmiş olacağıma inanıyorum.  * Sağ tarafta profilimin altına yer alan anketime katılırsanız çok mutlu olacağım :)

Bahar Stilleri

Sonunda penceremden güneş ışığı odama dolmaya başladı. Sonunda sert rüzgar yerini ılık bir melteme bıraktı. Ve sonunda bahar geldi. Kazaklar gitti, bluzlar ve ince hırkalar geldi. Dolapta bekleyen elbiseler gün yüzü görecek. Artık bir sweatshirt giyip okula gidebileceğim ne kadar güzel. Tumblrda gözüme çarpan kombinleri sizinle paylaşmaya can atıyorum.Ve artık "ne giysem" sızlanmalarına  son verelim.    Kendi dolabınızdaki parçalarla kolaylıkla oluşturabileceğimiz kombinleri şöyle sıralayayım.   Bu arada günlük kombinlere yer vereceğim. Bahar denildiğinde hep aklımıza renkler geliyor öyle değil mi? Benim bahar rengimde bu gördüğünüz çantanın rengi. Tatlı mı tatlı toz pembe .. -En sevdiğim günlük kombinlerin başında - tshirt hırka kombinleri- geliyor, son zamanlarda buna bele bağlanmış gömlekler dahil oldu. -Bahar aylarında giyebildiğimiz yelekleri de çok seviyorum. Kombinlerinizde kullanmanızda fayda var. Siy

Günaydın

Dünle vedalaşmamız alelacele oldu. Bugüne yetişmek adına arkama bakmadan uzaklaştım. Dün ne güzelmiş, eteklerinde güneş ışığı varmış meğer. Bugün pencerede asılı duran yağmuru görünce çok üzüldüm; dünü kaybettiğim için. -Günaydın.

Yalan yanlış kapıları çalmayınız.

Merhabalar sizeleri biraz hüzünlü biraz tatlı hissettirecek bir hikaye buldum. Bende tumblr anasayfamda denk geldim. Kim çizdi tam bilemiyorum. Benim hoşuma gitti haydi siz de hikayeye dahil olun . İşte tam bu nokta da hangimiz gemileri yakıp hayata küsmüyoruz ki? Hangimiz bu sondu diyip kabuğumuza çekilmiyoruz? *

Etrafta huzur bulacak çok şey var kafamın içinde de olsa ya…

planladığın şeylerin tepetaklak olması 'şöyle olmasa şimdi böyleydi' düşüncesi hep aynı konuda benim üzerime espriler yapılması iyilikler yaptıktan sonra hep yanılmış olduğumu görmek herkesin geyik yapması herkesin çok ciddi konuşması yıllardır kilomdan şikayet ediyor olmam aynı anda olmak istediğim farklı yerler ve benim PC başında olmam ben bir derdimi anlatayım diye gördüğüm insanların benden daha dertli olması yeni dinleyecek güzel şarkılar bulamamam istediğim gibi yazacağım bir konu olmaması sevdiğim arkadaşlarımın başka şehirlere gidecek olması en güzel şarkıyı dinleyerek yürürken gördüğüm polis öbeği gece yarısı kavga etmeye başlayan üst komşularım sadece egolarıyla hareket eden insanlar 'üniversite kafası' yorumu sürekli şikayet eden insanlar özlediğim bişiler, birileri taşınma fikri trafik deprem olasılığı  ve dahasına  rağmen çıldırmıcam!

Mehtap's LifeStyle - My Little Mascara: Blogumun 1. Yılı Şerefine Çekiliş Var :)

Mehtap's LifeStyle - My Little Mascara: Blogumun 1. Yılı Şerefine Çekiliş Var :) : Selamlar Blogcanlarım, Post yazmaya başlayalı tam 1 yıl olmuş. Postlarımı okuyan ve beni takip eden tüm blogcanlarıma çok teşekkü...

Chronicle / Doğaüstü

Vizyon Tarihi :  13 Nisan 2012 Yapımı  :  2012  -  ABD  ,    İngiltere Tür  :  Bilim Kurgu  ,    Dram  ,    Gerilim  ,    Korku  ,    Macera Süre :  84 Dak. Yönetmen  :  Josh Trank Oyuncular  :  Ashley Hinshaw   ,   Dane DeHaan   ,   Alex Russell   ,   Michael Kelly   ,   Michael B. Jordan Şu yukarıda gördüğünüz görsel bana bu filmi izle diye bağırdı resmen. Son zamanlarda moda olan el kamerası ile çekim furyası bu filmde de karşımıza çıkıyor. Filmin senaryosu oldukça iyi fakat düşük bütçesinden midir bilinmez (bütçe düşük mü onu da bilmiyorum) konu iyi olsa da bazı yerlerini bağlayamamışlar. Bu yerler göze oldukça batıyor. Filmi aşağılara çekiyor.   Benim takıldığım diğer bir nokta sağlam başlangıç ve gelişmenin beklenen bir finale giderken anlatımın gittikçe zayıflaması ve ticari film havasına bürünmesi.  Finalin beklenilir olması ve bunun ticari ve türbüne yönelik anlatılması filmin puanını düşürüyor. Yinede ilginç konusu, kaliteli çekimleri ve normalden b

Kozmetik* Sana Sığındım.

Haydi konu bulamayınca kozmetik yazılarına sığınalım :) Şaka  bir yana ben elimde ajanda her haftanın programını yapan veyahut yapabilen bir blogger değilim. Elimden geldiğince her gün post atmaya çalıştığım doğrudur. Soracaksınız ki programlamadan her gün nasıl yeni bir şeyler hazırlayabilirsin ki? Haklısınız pek mümkün olmuyor. Bazı zamanlar bilgisiyarın başına bir geçiyorum 2 hatta 3 post hazırlayıp önümüzdeki 3 günü çıkartıyorum. Bazense bir tanecik post hazırlamak neredeyse imkansız oluyor. Şu an olduğu gibi . Böyle zamanlarda kendimi zorlamıyorum. Çünkü elimden çıkan iş içime sinmiyor. Onu öylece yayınlamakta istemiyorum. Neeeyseeeee millet ! İçimi akıttığıma göre gelelim bugün hangi ürünleri inceleyeceğimize. Haydi ekranda biraz aşağı inelim > > > > > > > > > > > > > > > > > > > > > Bakın burada kimler varmış? Her kozmetik blogger ının en az bir kez bahsetmiş olduğu bazlar varmış. MA

Ne diyorduk? -Aşktan bahsediyorduk.

Bazı insanlara aşk yaramıyor.  Bazıları çok çirkin yaşıyor hissettiklerini. Ne susuyor; ne konuşuyor sanki kusuyor bazıları. Dedim ya, çirkinleşiyor. Sanki kendine beş beden büyük elbise giymiş gibi abes bir hale bürünüyor. Hop oturup hop kalkan yüreğine inat köşede sus pus oturur gibi. Sanki bir başkasına her saniye anlatınca güzel olacakmış gibi. Anlattıkça olan biten anlam kazanacakmış gibi.  Aşkın da her hali güzel değil. Tanımadığın birine aşık olmak mesela. Gün geçtikçe onu bir parçanmış gibi sahiplenmek.  Karşılık almaya başladığında hayal kırıklığına uğramak.. Çünkü sen o’na bi’ hayat biçtin, ner’den bilebilirdin ki üzerine uymayacağını? Dar ya da  bol geleceğini… Bize sevgiyle yapılan her şeyin, en mükemmel olduğu öğretilmedi mi? Peki neden uymadı tüm bunlar o’na şimdi? İşte tam burada aşk sarpa sarıp duyguları karıştırıyor. Ne bileyim dedim ya aşkın her hali güzel değil işte. Herkeste güzel değil aşk. Düşünüyorum da insanlar bunca bencilken hala aşktan ba

Teşekkür

Merhabalar, " Aldığım yorumlardan ve okuma oranından oldukça memnun kaldığımı büyük bir mutlulukla söyleyebilirim.   " * Bu sayfada binlerce kişi olsa, bu kadar kişi okuyor mu yazdıkları mı , okuyorlarsa bu kadar kişi beni nasıl anlar, anlamadıklarını düşünür üzülürüm kesin. Ama böyle kendi çapımda takılınca ve takip edenim olunca ben mutlu hissediyorum.   Bildiğin seviniyorum. Ne için yazıyorsun dersen birilerinin; okuması için. Net. * Burada benimle anlarınızı paylaştığınız için hepinize teşekkür ediyorum.  Özellikle desteğini üzerimde hissettiğim kocaman yürekli bir kişi var ona bir kez daha tüm kalbimle teşekkür ediyorum. * Sadece teşekkürle kalmamak adına sizler için bir çekiliş yapmak istiyorum. İlk çekilişim olacağı için  hediyemi seçmekte zorluk yaşıyorum. Bu yüzden bir anket düzenlemeye karar verdim. Anketime katılırsanız benim için büyük kolaylık olacak ve  sizleri daha memnun etmiş olacağıma inanıyorum.  * Anket hemen sağ tarafta

IDEAL!!

ben seni severim sevmesine de toplum buna hazır değil nükleer denemeler kyoto sözleşmesi küresel ısınma falan. belki sen çok küçüksün belki benim ruhum ölü biraz nietzsche biraz kant kafan karışmış belki parlıamanet’i de bozdular tutunacak dalımız mı kaldı? pavyonda tanıdığım bilge bir pezevenk vardı! kötü kitaplar okumak kötü yaşamak gibidir derdi. iyi kitaplar okudum bir boka yaramadı.. ben seni severim aslında da düzenim bozulur diye korkuyorum durduk yere başımıza saçma sapan bir aşk çıkar sinemaya gitmeye ele ele tutuşmaya falan kalkarız işin yoksa çiçek al,saç tara, parfüm sık. küsmesi,barışması,ayılması,bayılması hatta eninde sonunda kaçınılmaz ayrılması meyhanede tanıdığım gerzek bir filozof vardı! güzel kadınlar insanın ömrünü uzatır derdi. bir sürü güzel kadın girdi hayatıma hepsi ağzıma sıçtı.. ben seni severim belki de rabbim buna hazır değil. her şeyin güzelini sever o ideal birliktelikler ister seninle benim yan yana oturacağımız çekyata ne ilahi adalet sığar ne

Severim ben her türlü Uyku'yu

“Bana olan şeyler herkese oluyor mu?” diye merak ediyorum gerçekten. Yani gördüğüm rüyaları, beynimden bizim evdeki eski televizyona kablo çekip izletmek istiyorum insanlara. O kadar ilginç yerler giriyor ki rüyalarıma, yönetmen ve senarist olmaktan gurur duyuyorum uyandığım an. Bir nevi kasetçalar olasım var arada sırada. Bir de şöyle oluyor sık sık; eğlenceli olsa da sonrası çileli oluyor. Çünkü “geç kalmak” ve “acele etmek” fiilleri çok sık yaşandığında mide bulantısına dönüşüyor bünyede. Hep yetişecek bir yerler var hayat kaçıp giderken… Telefonumun alarmı çalmaya başlıyor. Jim Sturgess’ın en az kendi kadar şirin sesinden bir The Beatles parçası “I’ve Just Seen a Face” çalmaya başlıyor sabah saat sekiz sularında. Gerindikten sonra kalkıyor, yüzümü yıkıyor, dişlerimi fırçalıyorum. Ne giysem diye dolabımın kapağını açıyorum, aman Allah’ım. Hemencecik hazırlanıyorum ve dışarıdayım. Hızlı hızlı yürüyor, sonra metrobüse biniyorum. Metrobüs hareket ediyor. “Bugün her şey ne kadar

Boyfriend Jeans

Kurtarıcı jean pantolonlar iyi ki varsınız. Fakat artık sıkılmadık mı hep aynı kalıplardan? Bir skinny jean tuttu gidiyor.  Haklısınız inanılmaz kurtarıcı bir parça. Özellikle son 3 yıldır taytlardan da kurtalamadık. Şimdi de deri taytlar çıktı ..  Kaliteli kot kumaşından pantolon üreten mağazalar bile kotlarını iyice incelttiler . O kalın kot kumaşlarını bulmak pek mümkün olmuyor. Çünkü tercih edilmiyor.  Beni bu dertten Topshop Mom pantolonlar kurtardı. Nil Ertürk'ün bir yazısında denk gelmiştim.  "Kızım bu senin arayıp bulamadığım pantolon kalıbı değil mi" demiş ve hemen satın almıştım. Fakat minik bi kilo almaya gelmiyor, esnemeyen bu pantolon dar geliyor . Skinny gibi esnemiyor yani. Neyse tek sezon da olsa giymiştim. Neyse ki Topshop mağazalarında bu kalıpta pantolonlar mevcut hemen alabilirim.  Herkesin dolabında jean pantolonu mevcut mu?? O halde doğru yol üzerindeyim.  Son zamanlarda boyfriend jeans çok görür o