Bazı insanlara aşk yaramıyor.
Bazıları çok çirkin yaşıyor hissettiklerini. Ne susuyor; ne konuşuyor sanki kusuyor bazıları. Dedim ya, çirkinleşiyor. Sanki kendine beş beden büyük elbise giymiş gibi abes bir hale bürünüyor. Hop oturup hop kalkan yüreğine inat köşede sus pus oturur gibi. Sanki bir başkasına her saniye anlatınca güzel olacakmış gibi. Anlattıkça olan biten anlam kazanacakmış gibi.
Aşkın da her hali güzel değil. Tanımadığın birine aşık olmak mesela. Gün geçtikçe onu bir parçanmış gibi sahiplenmek.
Karşılık almaya başladığında hayal kırıklığına uğramak.. Çünkü sen o’na bi’ hayat biçtin, ner’den bilebilirdin ki üzerine uymayacağını? Dar ya da bol geleceğini… Bize sevgiyle yapılan her şeyin, en mükemmel olduğu öğretilmedi mi? Peki neden uymadı tüm bunlar o’na şimdi? İşte tam burada aşk sarpa sarıp duyguları karıştırıyor.
Aşkın da her hali güzel değil. Tanımadığın birine aşık olmak mesela. Gün geçtikçe onu bir parçanmış gibi sahiplenmek.
Karşılık almaya başladığında hayal kırıklığına uğramak.. Çünkü sen o’na bi’ hayat biçtin, ner’den bilebilirdin ki üzerine uymayacağını? Dar ya da bol geleceğini… Bize sevgiyle yapılan her şeyin, en mükemmel olduğu öğretilmedi mi? Peki neden uymadı tüm bunlar o’na şimdi? İşte tam burada aşk sarpa sarıp duyguları karıştırıyor.
Ne bileyim dedim ya aşkın her hali güzel değil işte. Herkeste güzel değil aşk.
Aşktan bahsederken kendimle çelişiyorum. Hem bu duygunun eşsizliğinden bahsetmek istiyorum kendi hislerim doğrultusunda hem de çevremde kendilerini aşık diye nitelendirenlerin aşklarını düşündükçe söyleyeceklerimin gerçeklik payı azalacak diye korkuyorum.
Bana kalırsa doğru kişiyi beklemekte ve acele etmemekte fayda var. Tabii gelenin doğru kişi olup olmadığını bilemezsiniz. Bir insanın hayatınıza ne zaman gireceğini de bilemezsiniz, o insanın hayatınızda ne kadar kalacağını da bilemezsiniz. Tek bildiğiniz kalbinizdeki ağırlığı, en sevdiği şarkılar , ses tonu, sarılmasının sıcaklığı, gözlerindeki parıltı, gülümsemesi ve belki kalbindekiler.
İstediğin kadar ezber yap, istediğin kadar hazırlan. Gördüğün an, bittiğin an.
Öyle bir his ki, şuurunu kulağından akıtıyor. Hani denizden döner, uzanırsın, tam uyumadan önce kulağına kaçmış deniz suyu akar. Onun gibi şuur akıyor kulağından.
Aşkı yazamamak.
Aşk hakkında yazabilmek için aşkın kenarında durmak lazım. Kendinden bir adım geri durman lazım ama aşkın dibindeyken ve yukarıya tırmanmak için bir çaba dahi sarf etmezken, değil adım atmak, öylece duruyorsun.Dipte. Kuytuda.
Sonuçta kelimeler kifayetsiz kalıyor, anlatamıyorsun. Allahtan senden önce birisi daha kifayetsiz kalmış, bilmek iyi geliyor.
Ve bunları düşünürken, kendi kendine, soğumasın içim diyorsun. Ben yazamayayım ama içim soğumasın.
*
NOT:Gelecek olan çekilişim için devam eden anketime katılmayı unutmayın(!)
hemen sağ tarafta
:)
Yorumlar
Yorum Gönder