Sıvı halinde olmalıydık belki, huzur bulabilmek için.
İnsanın kullandığı aleti edevatı, kolaylığı çözümü hep dara düşünce bulduğu önkabulünden yola çıkarak düşünüyorum. İnsan böyledir, dolabın kapağının ses yapmaması için pet şişeyi duvarla dolap kapağı arasına sıkıştırdığı gibi; içindeki insanlar ses yapmasın diye kendini de birinin evine, kalbine sıkıştırıyor olabilir mesela. Sonra büzüşür şişe gibi insan. Evet, sıvı halinde olmalıydık belki, huzur bulabilmek için. Birinin yanında onun şeklini alabilmek için. Ama insan eti sert, kütleli, hacimli.
Öylece oturmuş dinlerken karşındakini
tepetaklak olabilirsin
ve yine aynı konuma geldiğinde
bi kere tepetaklak olmuşsundur artık.
-Kulağımı çok fena çınlattı az önce biri. Böyle kopuk kopuk yazmalarım aklımın da kopuk kopuk olmasından bilesiniz. Bir yanım tez savunmasında, bir yanım uygulamalı optimizasyon gibi bela bir derste, bir yanım yöneylem dersinde. Hee bir de yarın ki seçimler... " OYVER " elin vicdanında oy ver. Beyninle git o sandığa emi çocuğum..
Bu kadar siyaset yeter!!!
Aklım bulanık çok rahatsızım bu aralar. 10 Haziran geldi mi rahatlıcam elbet ama o güne kadar ben ben değilim. Tepe taklak oldum. Bana dua edin. Öpüyorum hepinizi gözlerinizden..
Yorumlar
Yorum Gönder