Ana içeriğe atla

Hayat bir zamanlama sorunsalıdır


   Sen 18 yaşındayken sana hayatını değiştirecek kitabı verebilirim. Ama sen gençliğinin hızı ve hevesiyle sayfalarını atlayarak okur, kaçırırsın okuman gereken cümleleri. Sonra 35 yaşına geldiğinde okuduğunda ancak ağır ağır, okuyabilirsin hayatını değiştirecek cümleyi.

Sınavlara hazırlanırken mesela asla bilemezsin okuduğun mesleği sevip sevmeyeceğini. 40 yaşında istifa edip, çiftçi olmaya karar verebilirsin o yüzden. O yaşta ancak anlarsın yanlış olduğunu bir şeyin.
Kaç yılında yılın hangi ayında, hangi gününde doğduğun, bir yoldan saat kaçta geçtiğin, evden, işten, okuldan kaçta çıktığındadır sorun.
Aşk da böyledir. Kiminle karşılaştığın değil, ne zaman karşılaştığın önemlidir. Birbirinizin hayatları kesişir ama hanginiz ipin neresine hangi an geleceksiniz bilinmez. Ki bazen O’nunla karşılaştığında bilirsin bunu. Ama başkası daha önemlidir o anda. Aklına yıllar sonra tekrar düşüp aradığında bu kez onun hayatında başka biri önem taşır.
Hayat koluna taktığın saati takmaz. Onun kendi zamanı işler.
Hani diyelim zamanlamayı tutturdun. Peki, çevreni saran huzurlu kalıptan kendini çıkarabilecek misin zamanı geldiğinde? O sarp, ilerisi görünmeyen yola çıkabilecek misin?
hani yakalaman gereken tren yanından geçiyorken koşacak mısın onun arkasından, yoksa sevgiline vedayı uzatırken kaçacak mı tren?
hani tamam zamanlamayı tutturdun, o an tüm kalbinle ve bilincinle doğru olduğunu biliyorsun, olman gereken yerdesin. Peki orada kalabilecek misin? 
hani tamam 40 yaşında bir şeyler yanlış dedin, istifa edip çiftçi olabilecek misin? 
hani tamam tam da karşılaşman gereken anda tanıdın O’nu, peki onunla gidebilecek misin? 
Haydi tamam hayatın zamanını tutturdun, o saat diliminde yaşayabilecek misin?
yapabilecek misin?

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Temiz İçerikli Ürünlere Mer'aba (!)

   Merhaba sevgili Heranyegane okuyucuları :)  Bugün sizlere faydalı olacağını düşündüğüm bir konu ile karşınızdayım. Tüm hemcinslerimin derdi ileriki yaşlarda daha iyi görünmek değil mi? İleride bile değil her an hatta şimdi , şu an iyi görünmek!! !!!   " Bu yüzünden de en iyi yatırım cildinize yaptığınız yatırım "   diyorum ben :)     Özellikle 40'lı yaşlarda cildimizin çok daha iyi görünmesi için şimdiden hem beslenmemize hem kullandığımız ürünlere dikkat etmemiz gerekiyor. Spora vs. hiç girmiyorum bile. Kızlar işimiz çok zor onu biliyoruz di mi? İyi veya sağlıklı olmak hiç kolay değil. Ben şahsen sadece 1 gün boyunca %100 sağlıklı beslenebiliyorum.  Da-ya-na-mı-yo-rum! Neyse bunları geçelim.   Artık dönem içeriği temiz ürünler kullanma dönemi. Sheido, Clarins, Bobbibrown, Lacome vs. gibi kozmetik firmalarının cilt bakımı ürünlerinden uzak durma vakti. Gelelim temiz içerikli ürün dediğimiz zaman aklımıza gelen ilk sorulara.. Peki diğer markalar kadar etk

İlk çekilişi baş-la-tı-yo-rum..

Şunun sevimliliğini görüyor musunuz? Bu tatlı mı tatlı panda ile birlikte mutlulukla  ilk çekilişimi başlatıyoruzzzz.. . Kaç tane çekilişe katıldım vallahi sayamadım. Hiç birini kazanamadım. Ama çekilişin açıklanacağı anı beklemek ve açıklanan isme bakmak epey heyecanlı oluyor. Kazanamamış olsam bile ben bu heyecanı seviyorum. Sizler için yeni bir heyecan başlatıyorum aslında bu süreçte ben daha çok heyecanlı olucam, biliyorum. Mazur görün. Tekrar belirteyim, anket sonucuna göre seçtim hediyeleri. Katılım için de ayrıca teşekkür ederim herkese. Heranyegane'nin ilk çekilişi!! Bence katılın millet. Heranyegane ismini nasıl bulduğumu da anlatıcam sizlere. Arada böyle sohbet yazıları yazıyorum ya onların arasına sıkıştıracağım. HEDİYELER Görsellerini de bu şekilde eklemiş oldum. Umarım kazanan kişi severek okur ve kitabını okurken mum odasına hoş bir hava katar.  * Ayrıca çekilişime minik bir kozmetik kutusu ekleyeceğim. Herkesin gönlü olsun d

ZAYIFLAMANIN EN KOLAY YOLLARI

Biz kızlar hayatımızın belki de %80'inde diyetteyiz öyle değil mi? Aslında diyet yapmadan sadece ufak detaylara dikkat ederek zayıflamak ve zayıf kalmak mümkün  Önce sağlığımız için sonra fazla kilolardan kurtulmak için - fast food'u - minimum a indirmek önemli! o çok sevdiğimiz cipsler, asitli ve çok şekerli içecekler... önce minimuma iniyor. sonra vedalaşıyoruz. 2. kural ise ben su içemiyorum demek yok! bol bol su içeceğiz. Vücudumuzu içeriden de temizlememiz gerekiyor. Su içmek metabolizmamızı da hızlandıracak günde 2-3 litre tüketmemiz gerekiyor. *Suyunuzun içine limon, tarçın, elma katarak içimini kolay hale de getirebilirsiniz. Ayrıca yeşil çay da içerek metabolizma hızınızı arttırabilirsiniz. Gelelim yaptığımız diğer basit bir hataya; hızlı yemek yemek ve çiğnemeden lokmaları yutmak. -Fark etmeden çok hızlı yemek yiyoruz. Onun yerine tatlı tatlı çiğneyerek, yemeğin tadını alarak yemek yersek midemiz mutlu olur ve yediklerimizin sindirimi daha kolay olacağın