14 Şubat mı geliyor? -Olley!
Tüketmek için bir sebep daha. Diyorlar ya; "Böyle şeylere kanmamak lazım, gereksiz masraftan kaçınmalıyız." diye. Bunu diyenler de inanmıyorlar aslında, herkes deli gibi tüketmek istiyor. Biz tüketim çılgınıyız.
Bir hocam, alışveriş merkezlerindeki yürüyen merdivenleri ve üzerindeki insanları şelaleye benzettiğini fakat su yerine para aktığını söylemişti. Ne kadar güzel bir benzetme, anlayana tabii.
Etrafımızda ne varsa tüketmeye dayalı. Her şeyi tüketiyoruz. İnsanlar bunu bir yaşam biçimi haline getirmiş, görmüyor musunuz? Yaşamak için tüketmek. Bu tüketim çılgınlığını, evrimleşen dünya daha çok damarlarımıza enjekte etti.İnsan doğası gereği; sever, yaşar, düşünür ve tüketir.
Ne kadar tüketebilirsen statün o kadar artar. Yalnızca mal tüketimi değil bu bahsettiğim. İnsanları tüketmek, önüne ne gelirse hunharca tüketmek.
Kimse kimseye kolayca sevgisini vermez. Tükenir diye. Kimse güvenini de vermez. Hayat bu kadar kara bulutlu mu? Şükürler olsun insanlar umursamaz, unutkan. Umursasan ve hatırlasan yaşayamazsın. Bak unuttum, bir de insanlar bencil. Şükürler olsun... Şükrü mü, o kim?
"Ah bazen insanlardan bunalıyorum. Tükeniyorum. Beni tüketiyorsunuz..."
Her neyse, şimdi 14 şubat geldi ya herkesi seveceğim, herkese gülümseyeceğim, yaşlılara saygılı, küçüklerime sevgili olacağım. Türkçe'mizi düzgün kullanacağım. bla blala bla bll balalbla.. olacağım.
Aslında ben hep böyleyim. ^.^
-Duyuyorum o dediğini, seni döverim çocuksss*.
Welcome to the new age.
Tıkla, seversin.
Yorumlar
Yorum Gönder