Biz ailesinin el üstünde büyüttüğü kız çocukları, acıyla ilk kez türk filmleriyle tanışıp da sonra filmler genelde mutlu sonla bittiğinde yeşil çam da en az annemiz kadar avutuyordu bizi.
Leyla da öyleydi. Aşkı filmlerden öğrenmişti. gerçek aşkla tanışıp da ilk düştüğünde anladı hatırlamaması gerektiğini, düşünmemesi gerektiğini. O yüzden düşünmemek için içki içerdi, düşünemeyinceye kadar. Uyurdu ve her yeni gün acıtırdı beynini, ilk kadehe kadar.
Bir yerlerde ismi leyla olmayan kadınlar mutlu aşklar yaşarken leylaların canı acırdı. Ve biz leylalar adına da üzüldük.
Sonra aldık leylaları karşımıza, dedik ki;
"Bakın leylalar, yapmayın. Oğuz atay’ı örnek gösterdik onlara, dedik ki iyi şeyler birdenbire olur. Olmuyorsa huzursuzluk vardır. Huzursuzluğun olduğu yerde mutsuzluk. Saat gibi olmalı dedik aşk.
Baştan tıkır tıkır işleyecek.
İşlemiyorsa, kalkın gidin dedik.
Sizin sevdiğiniz adamlar eğer şirin’i istiyorsa gidin.
Sizin yerinize en az bir kez başkasını tercih etmişse, gidin.
Siz ona elinizde pastanızla gittiğinizde pastasını sizin yanınızda yemiyorsa gözünüze bakarak, gidin.
Sizin için önemli bir günde sizin yanınızda değilse, gidin.
Özledim seni dediğinizde beni özleme lütfen derse, gidin.
Gözüne baktığınızda artık o ışığı göremiyorsanız, gidin.
Haydi kalk gidelim sahile dediğinizde bugün olmaz derse, gidin.
Doğum gününüzü kutlamıyorsa, gidin.
Doğum gününüzü geç kutluyorsa, yine gidin.
Sizi en az bir kez üzmüşse, gidin.
Bir kez bile onun için gözünüzden bir damla yaş aktıysa, durmayın, gidin.
Yaşadığının arkasında duramıyorsa, gidin.
Sizi merak etmiyorsa, gidin.
Gelecek cesareti yoksa, gidin.
İçiniz bir kere bile cız ederse, koşarak gidin.
Sizin ona verdiğiniz kıymet sizden daha kıymetliyse, gidin.
Bu işler saat gibi olmalı. Çıkarın hayatınızdan, rahat edin. Gidin. Aşk dediğinizin anlamsız yanlış anlaşılmalar yüzünden sekteye uğradığı ve en sonunda aşıkların birbirine kavuştuğu hikayeler filmlerde olur. Gerçek hayatta aşk, olması gerektiği gibidir. Kusursuz.
Kusursuz değilse, gidin.”
Leylalara böyle dedik. Leylalar, isimleri leyla olduğundan, kaldılar. Daha da üzüldüler. Biz de üzüldük. Akşamları leylalara ağladık. Leylalarla ağladık.
Leylalar gülecekler. Leylaları tanıyorsam. Gülecekler.
Yorumlar
Yorum Gönder