Lise dönemlerimde bizlere yetenek testi yapmışlardı. Tam olarak nasıl bir şey olduğunu hatırlayamıyorum. Sanırım basitçe sorular vardı. -Bir kalem hayal edin ve hangi renk olduğunu söyleyin gibi-. Sonuçlar tablo şeklinde geldi.
(Örnek tablo)
Bu kısmını ise çok net hatırlıyorum. Herkesin bir özelliği çok yüksek çıkmıştı ve diğer kısımları baya aşağıda seyrediyordu. Benimse hafif dalgalanmalar dışında ne çok tavanda ne de aşağıda bir sonucum vardı. Fakat hepsi ortalamanın üstündeydi. Sadece bazı özelliklerim (yeteneklerim) bu ortalamanın da üzerindeydi ama altını çizerek söylüyorum tavan değildi. Yani daha da açmak gerekirse; hem sol elimi hem sağ elimi kullanabilmem gibi. Aynı teniste ne kadar başarılıysam aynı şekilde paten kaymakta da o kadar başarılı olmam gibi. Yazı yazmayı ne kadar seviyorsam, sayılarla uğraşmayı o kadar sevmem gibi ya da hayal kurmayı ne kadar çok sevsem de hatta bazen hayal dünyamda yaşasam dahi özel hayatımda hep gerçekçi olmam gibi.
Hiçbir konuda yeteri kadar hevesli olamadım. Sıkılıyorum.Ayrıca başladığım bir işte dört dörtlük değilsem o defteri kapatıyorum. Ne kadar yanlış değil mi? Halbuki normal insanlar daha da hırslanır, " nasıl yapamam, yapmalıyım" derler. Bense başlamadan pes edenlerdenim. Örnek verecek olursak tenise başladığım ilk zamanlarda eğitmenim oldukça yetenekli olduğumu söylemişti. İlk dersimde epey yol kat etmiştim. Eğlencesini yitirene kadar da epey öğrendim, sevdim. Fakat sonrasında devamını getirmedim. Şu yaşıma kadar bir çok spor faaliyetinde bulundum. Fakat sıkılmaktan bir adım öteye gidemedim.
Her neyse, başladığım yere geri gelecek olursak o an tablo elime geçince kısa süreli bir şok geçirdim. Tablocuğuma baktım kaldım. Bunun her konuya hakim olduğum anlamını taşıdığını değil " vay be ne yeteneksizmişim, arkadaş!" kısmını görmüştüm. Arkadaşlarım, ailem tabloya baktığında ise bana söyledikleri hoşuma gitmişti. Tabii sonrasında epey önemsiz bir tablo olduğunu, yeteri kadar gerçeği yansıtmadığına kanaat getirdim.
Eee şimdi de bir blog sayfası üzerinde yoğunlaştım. Bakalım nereye kadar ?
Yorumlar
Yorum Gönder